ABD Adalet Bakanlığı, New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkındaki yolsuzluk suçlamalarını düşürme kararı aldı.
Pazartesi günü yayınlanan belgede Başsavcı Vekili Emil Bove, New York’taki federal savcılara Adams’a yönelik rüşvet suçlamalarını derhal geri çekmeleri talimatını verdi.
SEÇİMDEN ÖNCE DAVA DÜŞTÜ
Bove, bu kararın davadaki kanıtların gücüne değil, Adams’ın yaklaşan yeniden seçim kampanyasına olan etkisine dayandığını belirtti.
Ayrıca, belediye başkanının soruşturma nedeniyle Trump yönetiminin yasa ve düzen politikalarına destek vermekten alıkonulduğunu öne sürdü.
Bove, Adams’ın göçmen politikaları ve şehirdeki şiddet suçlarıyla mücadeleye odaklanması gerektiğini ifade etti.
Belgede, “Devam eden kovuşturma, Belediye Başkanı Adams’ın yasadışı göç ve şiddet suçlarıyla mücadelesine tüm dikkatini verme kabiliyetini gereksiz yere kısıtladı” denildi.
New York’taki savcılara, Kasım 2025’teki belediye başkanlığı seçimleri öncesinde Adams’a yönelik ek soruşturma adımları atmaktan kaçınmaları talimatı verildi. Ancak seçim sonrası davanın tekrar gündeme gelebileceği belirtildi.
TRUMP’TAN ÜSTÜ KAPALI AF
Adams’ın avukatı Alex Spiro, Adalet Bakanlığı’nın kararının belediye başkanının masumiyetini kanıtladığını söyledi.
Daha önce Elon Musk’ı da savunan Spiro, “Şimdi, şükürler olsun ki Belediye Başkanı ve New York, bu talihsiz ve asılsız kovuşturmayı geçmişte bırakabilir” dedi.
New York Güney Bölgesi ABD Savcısı Vekili Danielle Sassoon’un ofisi ise yorum yapmayı reddetti. Adams’a yönelik dava, Trump göreve gelmeden önce açılmış ve eski ABD savcısı Damien Williams tarafından yürütülmüştü.
Trump, Aralık ayında yaptığı bir açıklamada Adams’a “oldukça adaletsiz davranıldığını” söyleyerek olası bir af sinyali vermişti.
Daha önce Manhattan’daki bir etkinlikte konuşan Trump, “Açık sınırlara karşı konuştuğu için Adalet Bakanlığı tarafından zulme uğramanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Biz zulüm gördük, Eric. Ben zulüm gördüm, sen de görüyorsun” ifadelerini kullanmıştı.
Adams’a yönelik suçlamalar arasında, Brooklyn İlçe Başkanı olarak görev yaptığı dönemde yasa dışı kampanya bağışları almak, lüks seyahat avantajları sağlamak ve bir Türk yetkilinin baskısıyla Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ziyareti öncesinde New York’taki Türk Evi’nin açılışını hızlandırmak gibi iddialar bulunuyordu.
