Prof. Dr. İsbir: Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp Kapak Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri

Kalp kapak hastalıkları, yaşlılıkla birlikte artan önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri’nden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir, kalp kapak hastalıklarının zamanında teşhis edilmez ve uygun şekilde tedavi edilmezse ciddi sağlık riskleri oluşturabileceğini belirtmektedir. Nefes darlığı, yorgunluk ve ritim bozuklukları gibi belirtilerle kendini gösteren bu hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi, hastaların yaşam kalitesini olumlu yönde etkilemektedir. Son yıllarda yaşanan tıbbi gelişmeler sayesinde, kalp kapak hastalıklarında yaşam boyu tedavi uygulanmaktadır.

Prof. Dr. Selim İsbir, kalp kapak hastalıklarının en sık mitral ve aort kapak bozuklukları olduğunu belirtirken, hastalığın tipi ve şiddetinin cinsiyet ve yaşa bağlı olarak farklılık gösterebileceğini vurgulamaktadır. Hastalığın belirtilerinin diğer sağlık sorunlarıyla karıştırılabileceğini ifade eden İsbir, belirtilerin önemsenmemesinin hastalığın ilerlemesine ve ciddi sorunlara neden olabileceğine dikkat çekmektedir. Kalp kapak hastalıklarının ilerleyen evrelerinde kalp kasını zayıflatarak kalp yetmezliğine yol açabileceği de belirtilmektedir.

Tedavi sürecinde ilaçların hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini ancak yapısal bozuklukları düzeltemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. İsbir, her hastanın ameliyat olacağı bir kuralın olmadığını belirtmektedir. Hastaların belirli belirtiler göstermesi durumunda cerrahi müdahalenin gerekliliğine dikkat çekmektedir. Ritim bozukluklarının başlaması durumunda vakit kaybedilmemesi gerektiğini de ifade etmektedir.

Ameliyat yöntemlerine değinen Prof. Dr. İsbir, hastanın durumuna en uygun ve güvenli yöntemin seçilmesinin önemine vurgu yapmaktadır. Minimal invaziv ve robotik yöntemlerin teknolojik gelişmeler sayesinde daha yaygın hale geldiğine ancak her hastaya uygun olmadığına dikkat çekmektedir.

Kapak tamiri ve değişimi konusunda hastaların merak ettiği konulara da değinen Prof. Dr. İsbir, hastaların yaşına ve özelliklerine göre tedavi şeması uygulandığını belirtmektedir. Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gereken enfeksiyon ve düzenli ilaç kullanımına da önem vermektedir.

Yaşam boyu tedavi algoritmasının uygulandığı kalp kapak hastalıklarında, hastaların özelliklerine göre tedavi planları yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Selim İsbir, hastaların sağlık durumlarına en uygun tedavi seçeneklerinin sunulduğunu belirtmektedir.

Related Posts

Bilim insanlarından ilginç tespit: Cinsiyete göre farklılık gösteriyor!

İngiltere’deki araştırmalar, melanom cilt kanserinin kadın ve erkeklerde kıyafet tercihi, beden yapısı ve saç şekli gibi faktörlere bağlı olarak farklı vücut bölgelerinde yaygınlaştığını ortaya koydu.

Baş ağrısının yeri, nedenini ele veriyor

Baş ağrısı nedeninin başladığı bölgeye göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Derya Uludüz, “Üstelik vücudun bir tür uyarı sinyali olan bu ağrıyı tanımak bazen hayat kurtarır’’ dedi.

Hareketsizlik vücuda nasıl hasar veriyor? Alzheimer ve demans kapıda

Modern yaşamın getirdiği uzun süreli masa başı çalışma, teknoloji bağımlılığı ve azalan fiziksel aktivite, insanları giderek daha da hareketsizleştiriyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu, hareketsizliğin vücudumuzda yol açtığı hasarları anlattı.

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.

Tıp tarihine geçecek ameliyat: Bebeğin boynundan 445 gram tümör çıkarıldı

Kütahya’da 34 haftalık doğan bebeğin boynundan ameliyatla 445 gram tümör çıkarıldı.

Zayıflar daha uzun yaşıyor! Uzmanı uyarı: Çok yemek tümörü besliyor

Geçmişten günümüze halk arasındaki yaygın inanışa göre, yemek yendikçe vücut direnci artar ve hastalıklara karşı güçlenilir. Oysa bilim bunun tam tersini söylüyor. Tıbbi Onkoloji ve Hematoloji Uzmanı, Onkolojik Bilimler Koordinatörü Prof. Dr. Necdet Üskent, kontrollü açlığın kanserli hücrelerin büyümesini durdurduğunu ve küçülmesini desteklediğini söylüyor.