Ayşegül Doğan: “İmralı Sürecindeki Gelişmeleri Değerlendirdik”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Genel Merkezi’nde gündeme ve İmralı sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin meclisteki çağrısı ile başlayan ve PKK lideri Öcalan’ın mesajlarıyla devam eden İmralı süreci hakkında konuşan Doğan, “Çağrı yapılması bekleniyor. Evet, biz de savaşın bitmesini istiyoruz. Biz bir demokratik mücadele ve müzakere partisiyiz, bunun için emek veriyoruz. Savaş bitsin diye, silah yöntem olarak kullanılmasın, bunun nedenleri ortadan kaldırılsın diyoruz” ifadelerini kullandı.
ÖMER ÇELİK ZİYARETLER SONA ERDİ
27 Ocak Pazartesi günü düzenlenen AKP MKYK toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan AKP sözcüsü Çelik, ziyaret trafiğinin o süreçte tamamlandığını belirtti ve “Bundan sonrasında beklenen terör örgütünün tasfiye edilmesiyle ilgili çağrı ortaya çıkması” yanıtını verdi.
Ziyaret sırasında görüşlerini ifade ettiklerini aktaran Çelik, “Burada bu ziyaret trafiği bittikten sonra gelinen noktada bir an evvel terör örgütünün kendini tasfiye etmesi ve silah bırakmasıyla ilgili çağrının gerçekleşmesi gerekiyor. Bu meseleye bizim bakışımız yani herhangi bir şekilde bir pazarlık süreci değil. Herhangi bir şekilde bir al-ver süreci değil. Devletin temel niteliklerinden taviz verilecek bir süreç değil” değerlendirmesinde bulunmuştu.
DEM PARTİ SÖZCÜSÜ DOĞAN: BİZE İLETİLEN BÖYLE BİR BİLGİ YOK
Ömer Çelik’in ziyaret süreci bitti açıklamasının ardından gözler DEM Partiye çevrildi. Bugün öğle saatlerinde partinin genel merkezinde gündem değerlendirmesinde bulunan parti sözcüsü Ayşegül Doğan süreç kapsamında ziyaretlerin bittiğine dair bir bilginin kendilerine iletilmediğini şu sözler ile ifade etti:
Heyetimize iletilmiş böyle bir bilgi yok. İmralı ziyaretlerinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz zaten tecridin kaldırılması gerekliliği bağlamında onlarca kez ifade ettik. Tecrit kalkmalı, sayın Öcalan hem DEM Parti İmralı heyeti ile görüşmeli, hem ailesiyle görüşmeli, hem avukatlarıyla görüşmeli, hem toplumun farklı kesimleriyle görüşmeli. Eğer sayın Öcalan barışın muhatabıysa, ki öyle, ağır tecrit koşullarında bunun gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu bilmek gerekir.
