Elon Musk ‘düşmanım düşmanı dostumdur’ dedi, 97,6 milyar avroluk teklifle kalakaldı: Mark Zuckerberg planı yutmadı

Elon Musk’ın OpenAI’ye karşı açtığı dava, teknoloji dünyasının zirvesindeki güç savaşlarına dair şaşırtıcı bir perde arkası bilgisini ortaya çıkardı. Dava dosyalarına göre Musk, yapay zekâ devi OpenAI’yi Microsoft’un kontrolünden kurtarmak için Meta CEO’su Mark Zuckerberg’e gizli bir ittifak ve şirketi birlikte satın alma teklifinde bulunmuş, ancak Zuckerberg tarafından görmezden gelinmiş.

“Düşmanımın düşmanı dostumdur” stratejisini izleyen Musk’ın planı, OpenAI’nin en büyük yatırımcısı ve stratejik ortağı olan Microsoft’un yapay zekâ alanındaki yükselişini engellemekti. Ancak bu hamle, hem OpenAI CEO’su Sam Altman’ın hem de Mark Zuckerberg’in isteksizliğiyle sonuçsuz kaldı.

Dava sırasında ortaya çıkan belgelere göre, Elon Musk’ın planı şu şekildeydi:

OpenAI’yi ve ChatGPT teknolojisini satın almak için yaklaşık 97,6 milyar avroluk dev bir teklif hazırladı.

Bu satın almayı gerçekleştirmek için, ortak rakip olarak gördüğü Microsoft’a karşı Mark Zuckerberg ile güçlerini birleştirmeyi teklif etti.

Ancak bu plan, Zuckerberg’in Musk’ın teklifine cevap bile vermemesiyle suya düştü. Zuckerberg, bu teklifi görmezden gelerek kendi yapay zekâ modelini geliştirmeye odaklandı.

Musk şirketten ayrılmıştı

Musk’ın bu hamlesinin arkasında, OpenAI ile olan çalkantılı geçmişi yatıyor. 2015’te OpenAI’nin kurucuları arasında yer alan Musk, 2018’de şirketin yönelimiyle ilgili anlaşmazlıklar nedeniyle yönetim kurulundan ayrılmıştı. Kısa bir süre sonra OpenAI, kâr amacı gütmeyen yapısını değiştirerek Microsoft ile milyarlarca dolarlık bir ortaklığa imza attı. Musk, o zamandan beri OpenAI’yi, insanlığın yararı için kurulma misyonuna ihanet etmekle ve kârı önceliklendirmekle suçluyor.

Bu başarısız ittifak girişimi, teknoloji dünyasındaki üç büyük güç merkezi arasındaki rekabeti gözler önüne seriyor: Musk (xAI, Tesla), Zuckerberg (Meta) ve Microsoft/OpenAI (Bill Gates’in de etkisiyle).

Uzmanlara göre bu rekabet, sadece en iyi teknolojiyi geliştirmekle ilgili değil. Asıl amaç, yapay zekânın toplum ve küresel ekonomi üzerindeki etkisini kontrol etmek. Kazanan taraf, gelecekte çalışma, eğitim ve iletişim kurma biçimlerimizi şekillendirme gücüne sahip olabilir.

Milyarderler arasındaki bu güç savaşı, doğrudan kullanıcıları da etkileme potansiyeli taşıyor. Yapay zekâ alanında bir tekel oluşması, hizmetlerin fiyatlarını belirleme, rekabeti sınırlama ve paylaştığımız verilerin tek bir merkezde toplanması gibi riskler barındırıyor. Bu nedenle, teknoloji devleri arasındaki bu anlaşmazlık, sadece bir medya gösterisi değil, aynı zamanda herkesin dijital geleceği için kilit bir öneme sahip.

Author: admin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir