Kanal İstanbul Projesi İstanbul’un Su Kaynaklarını Tehlikeye Atıyor
Bilirkişi raporuna göre, Kanal İstanbul’un inşası Sazlıdere Barajı’nı devre dışı bırakacak ve Terkos Gölü’nü tuzlanma riskiyle karşı karşıya bırakacak. Raporda yeni barajların İstanbul’un su ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalacağına ve şehri ciddi bir su krizine sürükleyeceğine dikkat çekildi. Bunun nedenlerinin başında iklim değişikliği, nüfus artışı ve yerleşim baskısı yer alıyor.
Sulak Alan ve Biyoçeşitlilik Kaybı
Rapor, Küçükçekmece Lagünü ve kanal güzergâhındaki ekosistemlerin tuzlanma nedeniyle kaybolacağını ve göçmen kuşlar için kritik önem taşıyan sulak alanların zarar göreceğini belirtti. ÇED raporunda, İstanbul’un biyolojik çeşitliliğini koruyacak herhangi bir tedbirin bulunmadığına vurgu yapıldı.
Marmara Denizi’nde Eksik Değerlendirmeler
Marmara Denizi’nin hassas ekosistemine olan etkilerin ÇED raporunda yetersiz şekilde ele alındığını belirten bilirkişi, 2021’deki müsilaj krizine dair herhangi bir değerlendirmenin bulunmadığını, balıkçılık verilerinin ise yetersiz olduğunu ifade etti. Ayrıca koruma altındaki türler için tarama çalışmalarının ciddi tehdit oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Hava, Mera ve İklim Etkileri Gözardı Edildi
Raporda hava kalitesi, hafriyat, asbest, erozyon ve mera kaybı gibi konuların yetersiz ve bilimsel olmaktan uzak ele alındığı belirtildi. Ayrıca, iklim değişikliği sebebiyle Karadeniz, Marmara ve Akdeniz’de yaşanacak tuzluluk ve sıcaklık değişimlerinin etkilerinin hiç ele alınmadığına vurgu yapıldı.
WWF’den Türkiye’ye Kanal İstanbul Çağrısı
WWF-Türkiye, bilirkişi raporuyla Kanal İstanbul’un tatlı su kaynaklarını yok edeceğini, sulak alanları geri dönülmez şekilde tahrip edeceğini ve Marmara Denizi’nin ekosistemini zayıflatacağını açıkça ortaya koydu. “İstanbul’un yaşam kaynaklarını korumak için Kanal İstanbul Projesi acilen iptal edilmelidir” çağrısında bulundu.